-
Yeliz ARDA
Tarih: 24-10-2022 15:25:00
Güncelleme: 24-10-2022 16:00:00
Hastalık Kaygısıyla “Hastalık Hastası” Olmayın!
Halk arasında “hastalık hastalığı” olarak bilinen hipokondriyazis eski çağlardan bu yana görülen “zihin-vücut” ilişkisinin bozulması halidir.
Yaşadığı küçük bir ağrıyı dünyanın en kötü olayı başınıza gelmiş gibi hissedip doktorlara ve hastanelerin acil servislerine mi gidiyorsunuz? Ya da sürekli bedeninizi kontrol edip, teşhisi olmayan veya kötü bir hastalığa yakalandığınıza inanıp internette okumadığınız yazı mı kalmadı? Ne yazık ki siz hastalık hastası olmuşsunuz!
Ama endişelenmeyin!Tedavisi zor değil
Hipokondriyazis (hastalık hastalığı) kişinin herhangi fiziksel bir hastalığı olmadığı halde yaşadığı normal hastalık belirtilerini,ağrıyı ölümcül veya tedavi edilemez bir süreç olarak yorumlayıp yüksek kaygı duygusunun yaşandığı psikolojik rahatsızlıktır.Bu hastalığa sahip olan kişiler sürekli olarak kendi sağlıkları ile ilgili korku ve endişelidir. Bedenlerinde yaşadıkları en ufak bir değişikliğe bile yüksek tepkiler gösterirler. Bütün dikkatini henüz doktorlar tarafından anlaşılmadığını düşündüğü bu değişiklikler üzerinde yoğunlaştırır.Organik bir neden yoktur ama öyle hisseder. Sürekli olarak bedenlerindeki değişiklikleri takiptedirler, herhangi bir hastalık belirtisi olabilecek her türlü değişiklikleri sürekli olarak anlamaya çalışırlar. Hastalık kaygısından dolayı da sürekli kalp atımı kontrol etme, nabız ölçme, tansiyona bakma, nefes alıp verme hızlarına dikkat etme vb. davranışları sürekli olarak yaparlar. Ve sonucunda da uyumsuzluk hissettiklerinde hemen internet araştırması yaparak buldukları hastalığa inanır ve doktor doktor gezmeye başlarlar.Hatta tek bir doktorun söylediğine de inanmaz ve birkaç doktor dolaşmaya başlarlar. Eğer tespit ettikleri teşhis doktorlar tarafından ciddi bir rahatsızlık olarak görülmezse de kendilerinde tıp dünyası tarafından tespit edilemeyen bir hastalığa sahip olduklarına inanırlar. Bu durum o kişiye doktorların kendisini anlayamadığını düşündürür ve kişi alternatif tıp yöntemlerine başvurmaya çalışır.Kısacası hiç kimse de olmayan hastalık yaşadığını düşünmeye devam eder.
BİLGİ EKSİKLİĞİ ve YAŞANAN KÖTÜ DENEYİMLER HASTALIĞIN OLUŞMASINDA EN ÖNEMLİ NEDENLERDEN!
Bu hastalığın psikolojik ilk etkisi kişinin vücudunun nasıl çalıştığıyla ilgili bilgi eksikliği yaşayıp vücudundaki belirtileri yanlış yorumlasıdır.
Eğer kişinin aile öyküsünde de bu hastalığı yaşayan biri varsa, hasta olmaktan, başına bir şey gelmesinden korkan bir aile bireyiyle birlikte yaşaması da hastalığın gelişmesine neden olabiliyor.
Geçmiş deneyiminde ağır hastalıklar geçirmiş bir kişi tekrardan aynı şeyleri yaşamaktan çok fazla kaygı duyduğu için bu durum oluşabiliyor.
Bu rahatsızlık diğer psikolojik bozukluklarla birlikte de görülebilir. Hipokondri durumu yaşayan birçok kişide aynı zamanda obsesif kompulsif bozukluk, panik bozukluk, yaygın anksiyete bozukluğu ile görülebiliyor.
Hipokondriyazis anksiyete ya da stresin bir sonucu olarak ortaya çıkabilir.
Sağlıkla ilgili bu kaygının, düşük benlik saygısı ve suçluluk duygusunun ifade edilme şekli, öğrenme veya hasta rolünün sağladığı ikincil kazançlar, kaygıya yatkınlık gibi faktörler de olabileceği düşünülmektedir.
Hastalık Hastalığı Öğrenilebilir mi?
Öğrenme kuramına göre kişinin psikososyal öğrenme süreci bu hastalığın ortaya çıkışında oldukça önemlidir. Burada kişinin hastalık belirtileriyle ilgilenme arasında bir öğrenme örüntüsü kurar. Yani kişi hastalık hastalığı belirtileri gösterdikçe ilgiyi üzerine çeker. Böylece ilginin üzerinden kaybolmasını istemediği için bu belirtileri sık sık gösterir. Hastalanma süreci kişinin sorumluluklarının da bir kurtuluşu olarak ifade edilebilir. Çünkü hastalık belirtileri gösteren kişi yaşamdaki sorumluluklarını erteler.
Kişilerde Psikolojik Yansımaları;
Sıklıkla hastalığı hakkında konuşmalar yapmak: Hastalık hastalığına sahip olan kişiler sürekli olarak hastalıklarından bahsederler ve bu konu üzerinde konuşmak isterler.
Zamanının çoğunda hastalığı araştırmak: Bu kişiler zamanlarının çoğunu internet veya kitaplarda sahip olduklarını düşündükleri hastalık veya belirtileri araştırmakla geçirirler.
Çıkan tüm iyi sonuçlara rağmen tatmin olamamak: Kişi korktuğu belirtilerle ilgili olumsuz bir sonucun olmadığı ona doktor tarafından bildirilse bile bir iç rahatlama yaşamaz. Hatta durum öyle bir haldedir ki kendisiyle ilgili bile sorunun çıkmaması kişi için daha korkutucudur. Çünkü bir şey çıkmaması demek onun için insanların bir şeyler igözden kaçırdığı veya yeterince kendileriyle ilgilenmedikleri yönünde durumu yorumlamalarını sağlar.
Bazı durumlarda doktora gitmekten kaçınmak: Kişi bazen hasta olmaktan o kadar endişelenir ki sırf bunu duymamak adına doktora gitmekten kaçabilir.
Sosyal ortamlardan uzak durmak: Yakın çevresi ve dostlarından uzak duran kişi, insanlardan bile sağlıklarıyla ilgili risk oluşturabileceklerini düşündüklerinden ötürü kaçınır.
Altı aydan uzun sürmesi risk: Eğer durum altı aydan uzun sürüyorsa bu durum somatik semptom bozukluğunun önemli bir işaretidir ve durumla ilgili acilen destek alınmalıdır.
En Etkili 7 Çözüm Yöntemi İse;
1.Yaşanılan problemle baş etmenin en temel yolu öncelikle yaşadığınız durumu tanımak ve tanımlamaktan geçiyor. Korkularınızı ve kaygılarınızı belirleyin. Bu korku ve kaygıların kökeni ne olabilir araştırın.
2.Korku duygusunun sürmesinin en temel sebebi korkudan kaçınmak için yaptığımız davranış kalıplarıdır. Bu nedenle öncelikle korkularınızın üstüne gitmelisiniz. Öncelikle yaşadığınız her türlü korkuyu yazın. En az korktuğunuz durumdan en çok korktuğunuz duruma doğru yavaş yavaş bu durumla yüzleşin. Tek başınıza bunu yapmak zor gelirse sevdiklerinizden destek almaktan kaçınmayın. İlk olarak gerçek hayatta bu durumla yüzleşmek zor geliyorsa zihninizdeki kötü senaryoyu düşünerek bu durumla zihnen yüzleşme ile başlayın.
3. Kaygı ve korku durumları kişinin fizyolojik sisteminde birçok değişiklik meydana getirir. Kişi daha az nefes alıp kalbi çok hızlı çarpıyormuş gibi hissedebilir. Bu durumu yola sokabilmek için nefes ve gevşeme egzersizlerinden yararlanın.
4. Korkularınızın çarpıtılmış düşünceler ile oluştuğunu unutmayın. Çarpıtılmış olan bu düşüncelerin olma olasılığını araştırın. Örneğin bir koltuğa oturduğunuzda mikrop kapma ve ölme olasılığınız nedir? Bununla ilgili işin uzmanı olan doktorlara danışabilir veya bilimsel yazılar okuyabilirsiniz.
5. Yüzleşmeye çalıştığınız veya yüzleşebildiğiniz her korku için kendinizi mutlaka takdir edin ve ödüllendirin.
6. Hastalık hastalığı durumun uzaması kişinin fiziksel ve ruh sağlığının git gide olumsuz bir yönde ilerlemesine sebep olabilir. Kişinin uzunca ve sürekli yaptırdığı tahliller kişiyi fiziken yorarken sonuçları beklemek sonuçlardan bir şey çıkmaması gibi durumlar da ruh sağlığı açısından yıpratıcı olmaya başlar.
7. Bu hastalık aynı zamanda kişinin sosyal çevresinden kendisini soyutlayarak sosyal ilişkilerinde bozulmalar yaratabilir. Ya da kişi kendisini anlamadığını düşündüğü insanları yaşamından uzaklaştırıp kendini yalnızlaştırabilir. Yani aslında bu bozukluk hayatın her alanının önemli ölçüde etkileyebilmektedir. Bundan ötürü kişi bu durumla artık baş edemediğinde yaşadığı durum ile ilgili hem psikolog hem de psikiyatr desteği almalıdır.
Unutmayın! Profesyonel destek ve sosyal çevreden alınan destekle bu bozukluğun üstesinden gelebilirsiniz.
Psikolkog Yeliz Arda