-
SUNA ANAÇ
Tarih: 09-02-2025 12:34:00
Güncelleme: 09-02-2025 12:45:00
Genellikle köşe yazılarımda gündemdeki siyasi gelişmeleri ele alırım. Ancak bu kez farklı bir konuya odaklanmak istedim. Çünkü son zamanlarda çevremde sürekli aynı ülkeyle ilgili benzer yorumları duyuyorum: “Singapur şahane bir ülke!”, “Muhteşem bir düzen var!”, “Tertemiz bir yer!” Açıkçası, dünya genelinde birçok ülkenin temiz ve düzenli olduğu bilinir, özellikle de Asya’da. Ama Singapur için söylenenler sanki bambaşka bir seviyede. Bu kadar övgü alan bir ülkenin gerçekten nasıl bir sisteme sahip olduğunu, bu temizlik ve düzenin arkasında ne gibi sebeplerin yattığını merak ettim.
Peki, Singapur’u böylesine farklı kılan ne? Sıkı kurallar mı, kültürel bir alışkanlık mı, yoksa tamamen yönetim anlayışının bir sonucu mu? İşte bu yazıda, Singapur’un temizlik konusundaki başarısının perde arkasına birlikte göz atalım.
Dünyada yaşanabilir ülkeler listesinin üst sıralarında yer alan Singapur, aynı zamanda “yasaklar ülkesi” olarak da biliniyor. İlk duyduğumda kulağa biraz garip gelmişti. Bir ülke nasıl bu kadar katı olabilir? Sakız çiğnemek yasak, yere tükürmek yasak, hatta kuşlara yem atmak bile yasak! Şaka gibi ama gerçek. Hatta asansöre gizlice tuvaletini yapmaya kalkarsan, sensörler hemen harekete geçiyor, kapılar kilitleniyor ve polis gelip seni alıyor. Bir yandan gülsem mi üzülsem mi bilemedim.
Ama sonra biraz daha düşündüm… Bu kadar kural neden var? Cevap çok basit: Singapur tertemiz bir ülke, güvenli bir ülke. Telefonunuzu bir kafede unutsanız bile saatler sonra gidip aynı yerden alabiliyorsunuz. Hırsızlık yok. Dedikodu yapıp insanların arkasından konuşanlar bile mahkemeye verilebiliyor. Yani kimse kimsenin ne hakkını yiyor ne de huzurunu bozuyor.
Evet, yasakların birçoğu ilk bakışta çok katı ve hatta biraz komik gelebilir. Ama sonuç ortada: Ne suç kirliliği var, ne çevre kirliliği, ne de insan kirliliği… Açıkçası ben böyle bir ülkede yaşamak isterdim. Sabah uyandığımda tertemiz sokaklarda yürümek, toplu taşımada kimsenin yüksek sesle konuşmadığı bir ortamda huzur içinde yolculuk yapmak, güven içinde yaşamak… Bunlar lüks mü olmalı?
Diliyorum ki bizim ülkemizde de bu kadar katı olmasa bile, en azından çevreye ve insana duyarlılık artsa. Çöplerimizi yere atmasak, trafikte birbirimize saygılı olsak, kadınlara, çocuklara, hayvanlara karşı hassasiyetimiz daha yüksek olsa… Bazen düşünüyorum, acaba biz de cezaları ve kuralları daha sıkı uygulasak, toplum olarak daha mı saygılı olurduk? Çünkü görünen o ki, yaptırımın olduğu yerde insanlar kurallara daha kolay uyum sağlıyor.
NEREDEN NEREYE!
Singapur’un temizliği ağırlıklı olarak yönetim anlayışının bir sonucu. Hükümet, çöp atma, sakız çiğneme, umumi tuvaletleri kirletme gibi konularda son derece katı yasalar ve ağır cezalar uygulayarak halkın davranışlarını şekillendirdi. Zamanla bu disiplin, kültürel bir alışkanlığa dönüştü. Yani temizlik, halkın doğal eğiliminden çok, sıkı kurallar sayesinde yerleşmiş bir yaşam biçimi haline geldi.
Singapur bana “yasaklar ülkesi” gibi değil, adeta “yaşanabilirlik ülkesi” gibi geldi. Belki de biz de biraz örnek almalıyız, ne dersiniz?
Suna ANAÇ
- CHP’nin Yeni Yol Haritası: Sertleşen Muhalefet, Hızlanan Adaylık Süreci
- Gökhan Yüksel Hakkında Soruşturma İddiası: Algı Operasyonu mu?
- AK Parti’de Değişim ve Temayül Yoklamalarının Gerçekliği
- Yerel Yönetim Vatandaşla İç İçe Olmalı
- Yeter Artık! Kadına Yönelik Şiddet, Taciz ve Cinayetlere Sessiz Kalmayacağız!
- İstanbul’da Motorlu Kuryelerle Gelen Tehlike
- Fenomen Adaleti mi? Sosyal Medya Dünyasının Karanlık Yüzü
- Barış Özerol: AK Parti İstanbul İl Başkanlığı İçin Kartal’ın Güçlü Adayı Olabilir Mi?
- Narin’in Sessiz Çığlığı: Bir Masumun Ardında Kalan Karanlık
- Kara Harp Okulu’nda Unutulmaz Bir An: “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz!”
- Siyasetin İyilere İhtiyacı Var: Makam Hırsı mı, Liyakat mı?
- Şahlanış Destanı: 30 Ağustos Zafer Bayramı