içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Gökhan Yüksel Hakkında Soruşturma İddiası: Algı Operasyonu mu?


Son günlerde Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel hakkında çıkan iddialar, hukuki bir sürecin ötesinde, medyada nasıl bir algı oluşturulmak istendiğini de gözler önüne seriyor.

Anadolu Ajansı (AA) ve Demirören Haber Ajansı (DHA) tarafından “son dakika” olarak servis edilen haberlerde, Yüksel’in de aralarında bulunduğu 21 kişi hakkında belediyeye ait 44 taşınmazın usulsüz olarak kiraya verilmesi nedeniyle “görevi kötüye kullanma” suçlamasıyla iddianame hazırlandığı iddia edildi. Ancak göz ardı edilen çok önemli bir detay vardı: İddianamede, Belediye Başkanı Gökhan Yüksel hakkında “kovuşturmaya yer olmadığı” açıkça belirtiliyordu.

Bu kritik bilginin haberlerde yer almaması, ister istemez bazı soruları akla getiriyor: Bu iddianame neden tam da CHP Grup Toplantısı’nın ardından gündeme getirildi? Burada hukuki bir süreçten mi bahsediyoruz, yoksa siyasi bir planlamayla karşı karşıya mıyız?

 

Kartal Belediyesi’nden Açıklama

Kartal Belediyesi, söz konusu iddialar üzerine yaptığı kamuoyu duyurusunda, sürecin 2021 yılında bir Mülkiye Müfettişi tarafından başlatıldığını ve belediyede yapılan genel teftiş neticesinde taksi durakları, baz istasyonları ve çay ocakları gibi taşınmazların kiralanmasına ilişkin savunmalarının istendiğini belirtti.

Belediyenin açıklamasına göre, İçişleri Bakanlığı tarafından soruşturma izni verilmiş ve İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı 2023 yılında konuyla ilgili bir inceleme başlatmıştı. Ancak belediye yetkilileri, yaklaşık iki yıldır ek bilirkişi incelemesi ve keşif taleplerinin dikkate alınmadığını ve Mülkiye Müfettişi’nin hazırladığı raporun hiçbir ek delil toplanmaksızın, birebir iddianameye dönüştürüldüğünü vurguluyor.

Yani, burada bir yargı süreci var ancak süreç tamamlanmadan kamuoyuna sunuluş biçimi, meselenin hukuki olmaktan çok siyasi bir niteliğe büründüğünü düşündürüyor.

 

Algının Kralı ile Vur Abalıya!

Kent 34 Haber’de yayımlanan analizinde gazeteci Vural Dağtekin, bu sürecin bir algı operasyonuna dönüştüğünü belirtiyor. İddiaların, baz istasyonları ve kafe taşma alanlarıyla ilgili geçmişten beri uygulanan işgaliye işlemlerine dayandığını, ancak şimdi birdenbire yasaya aykırı kabul edilerek gündeme getirildiğini vurguluyor.

 

Dağtekin’in şu sözleri aslında meselenin özünü özetliyor:

“Bu gibi konularda algı operasyonlarına maşa olmamak gerekir. Dosya gerçekten dolu olsaydı, sabah 5’te operasyon haberleriyle öğrenirdik. Ancak görünen o ki, Gökhan Yüksel üzerinden yeni bir siyasi algı çalışması yürütülmüş. Dosyanın içeriği yeterince güçlü olmadığı için haber yoluyla CHP’ye yüklenilmiş.”

Burada en dikkat çekici nokta şu: Eğer ortada gerçekten ciddi bir suçlama olsaydı, sabahın erken saatlerinde yapılan operasyonlarla bu olay duyurulurdu. Ancak iddianamenin sunuluş biçimi ve zamanlaması, bunun daha çok bir algı çalışması olduğu izlenimi veriyor.

 

Medyanın Sorumluluğu ve Etik Değerler

Medyanın görevi, kamuoyunu eksiksiz ve objektif bir şekilde bilgilendirmektir. Ancak bazı haberlerin yalnızca belirli yönlerinin öne çıkarılması ve hukuki sürecin tamamı ele alınmadan servis edilmesi, gazetecilik etiği açısından ciddi bir sorun teşkil ediyor.

Kartal Belediyesi yetkilileri, iddianamede “kovuşturmaya yer olmadığı” ifadesi açıkça yer almasına rağmen, haberlerde bu bilginin özellikle gizlendiğine dikkat çekiyor. Yani, meselenin hukuki yönü kadar, medyanın nasıl bir çerçeve oluşturduğu da tartışmaya açık bir konu.

 

Sonuç: Siyasi Malzeme mi, Gerçek Haber mi?

Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel hakkındaki iddialar, hukuki süreç tamamlanmadan bir siyasi malzeme haline getirilmiş görünüyor. Dosyanın içeriğinden çok, nasıl ve ne zaman servis edildiği önem kazanıyor.

Bu noktada kamuoyunun da medyada yayımlanan her haberi sorgulaması, sunulan bilgileri birkaç farklı kaynaktan teyit etmesi gerekiyor. Aksi takdirde, gerçeği değil, sadece birilerinin oluşturmak istediği algıyı konuşuyor oluruz.

Ve en kritik soru şu: Gerçekten haber mi yapılıyor, yoksa birileri siyasi hesaplarla kamuoyunu yönlendirmeye mi çalışıyor?

Cevabı görmek için haberlerin ne zaman ve nasıl sunulduğuna bakmak yeterli…

 

 

Suna ANAÇ 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum