içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Bugün biraz laflayalım ne dersiniz...

 Aynanın karşısına geç ve kendine şunları özenle, tane tane söyle.

 

Hayat benim bahçem, bahçıvanı da benim.

Ömrüme iyi ve güzel tohumlar ekmek,

yabani otları ayıklamak, meyvesinin tadını

çıkarmak, bahçeme başkasını

karıştırmamak benim birincil görevim, bunun bilincindeyim.

Hayat bahçemi cennet bahçesine çeviriyorum…

 

" "Ne zamandır bu kadar huzurlusun?" diye sordular

 

"İnsanları sözlerine göre değil, eylemlerine göre

Değerlendirmeye başladığımdan beri" dedim.

 

"Nasıl yani" dediler

 

"Kişilerin eylemleri belirliyor hayatımda ne kadar işleri olduğunu, gönlümde ne kadar yer kapladıklarını, kafamı ne kadar meşgul edebileceklerini" dedim.

 

 Tabi bu kafaya gelmemi sağlayan benimde kendi tecrübelerim yaşanmışlarım var.

Artık kan bağ ya da travma bağı belirlemiyor benim kalbimde yaşamımda kimin ne kadar yer kapılacağını. Ben ARTIK söze değil, eyleme inanırım…

Size de tavsiye ederim dostlarım…

 

İnanın bana kendinizi anladığınız zaman çözülecek tüm düğümler, lakin kendini anlamak oldukça sancılı bir süreç.

 

Terapi alabiliyorsanız mutlaka alin,

Travmalarınızı bir halledin.

Ardından mis gibi huzur kokan nir iç dünya inşaa edin kendinize.

Kendinize gelince de icabına bakarsınız etrafınızdaki toksik tiplerin.

Sonrasında alin size mutlu mesut hayat.

 

 Size terapi notlarımdan birkaç öğreti paylaşayım.

 

      Sağlıklı insan kimdir: zihin-beden-ruh-duygu dörtlüsünü dengede götürebilen insandır. Bu dörtlünün birindeki ayarsızlık tümünün ayarını bozar ve sizi hasta eder. Akışta giden trafiği bozar. İyileşmek ise, sizi sıkışmış tutan kalıpların konfor alanların farkına varmak ve sizi bu şekilde işlev görmeye iten kök korkuları, endişeleri ve inançları anlamakla başlar. Tabi sadece anlamak değil idrak etmektir asıl önemli olan.

 

      Siz duygularınızı kendinizi yok sayarsanız,

Başkaları da sizin duygularınızı varlığınızı yok sayar.

 

        Eğer sürekli başkalarını memnun etmek onları mutlu etmeye adarsanız kendinizi, başkaları da sizin değil onların ihtiyaçlarına göre davranmanızı bekler.

 

        Anne baba travmanızı çözün yoksa bir

Ömür istemediğiniz şeyleri yapar durumda

Bulursunuz kendinizi. Anne baba yetişmesine bırakmayın kendinizi.

 

       Başkalarının dengesizliklerini

Dengelemek için kendinizi parçalamaktan

Vazgeçin! Siz kimsenin koruyu meleği değilsiniz ya da onu düzeltmek için bu hayatta değilsiniz.

 

        Sevdiklerinize yardım etmek

İstiyorsanız onlara yetişkin olduklarını hatırlatın. Yetişkin gibi anda kalmalı ki sağlıklı kararlar verebilsin  

 

              Dengeli insan olun. Enerjinizi,

İmkânlarınızı, ömrünüzü 3'e ayırın. Aile ve

Sevdikleriniz için olan kısım, dış dünyadaki

İhtiyaç sahipleri için ve kendi bireysel

İhtiyacınız ve paşa gönlünüz için olan

kısım. Bu 3'lude denge sağlarsanız mutlu ve huzurlu bir insan olursunuz.

 

          Size kötü bir haberim var dostlarım. Maalesef vücudunuzdaki hastalıkların neredeyse tüm sebebi, ruhunuzun geçtiği acıların

sonucudur.

 

          İnsanlarla meselelerinizi halletmeden,

İnsanları aşmadan iyileşme olmaz. Her tür bedensel ve psikolojik rahatsızlığınızı

İyileştirmenin yolu sizi hasta eden insanlarla meselelerinizi aşmaktan geçer.

 

Takılıp kalmak sizi hasta eder.

 

Ruhunu, zihnini, gönlünü

ve bedenini zehirleyen herkes ve her şeyden uzak dur.

Göreceksin ki öz benliğin

Çiçek açacak, en iyi versiyonun ortaya çıkacaktır

 

Sevgiyle kalın ….

 

Pdr. Güneş CAMCI 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum