içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Aslında Sahiplendiğin Her Şey Başına Beladır

Sayısız farklı insanı ve hikayelerini dinledim bugüne kadar. Eminim ki senin de hayatında bir dert, sıkıntı, problem vardır. Olmayanı görmedim; malı, mülkü, makamı, kariyeri, soyu sopu, yaşı, hatta cinsiyetini sorgulayanı...

 

Neden mi? Çünkü insan bu!

Duygu dünyası olan bir varlık. İçine duygu koyduğu her şeye derin anlamlar yükleyebilen bir varlık. Öyle anlamlar ki kendini o duyguya yıllarca, hatta bir ömür mahkûm edebilen. Hele bir de "benim", "bana ait" diye bir duygusu var ki, sorma gitsin.

 

Çektiğiniz tüm acı ve kaygılar, korkular, hatta mutsuzluklar bu duygudan gelir. Aslında "benim" dediğin ve sahiplendiğin her şey başına beladır. "Benim" dediğin evlat, anne, baba, eş, dost, iş, beden, sağlık, sahiplendiğin andan itibaren kaybetme korkusu getirir; arızalıysa hüzün getirir.

 

O yüzden hiçbir şeyin sahibi olmadığını unutma! Hoş, unutsan da hayat hatırlatır zaten. Ancak tokadı biraz sersemletir.

O yüzden hayatın tokadını yemeden fark et bu hakikati!

 

Sevgili dostum, bilmelisin ki bu hayatta sen sadece deneyimleyensin, sahibi değil!

Sana hayatın kolay olduğunu anlatırlarsa asla inanma. Böyle bir beklentiye girmek kendine yapacağın en büyük haksızlık olur.

Kolay hayat yoktur, güçlü bireyler vardır. Kimin yarası, derdi nerede, ne zaman olmuş bilemezsin. Peşin hükümlü olmaktan vazgeç.

Hayat zor, hepimiz için.

Yapacağın şey kendini güçlendirmek.

 

Hayatında hüzne de keyfe de yer olsun; ikisi de normaldir. Lakin hüzün misafirin, keyif ev sahibin olsun. Uzatma gamı ve kederi; yaşa ve bitirmesini bil! Uzun uzun hüzünlenecek kadar vaktimiz yok şu hayatta. Geldik, geçiyoruz; heybelerimize biraz huzur, bol bol dinginlik doldurmalı...

 

Sevgiyle kal,
PDR.Güneş Camcı

YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum