içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Benim Öğretmenim…(24.Kasım)

Not: Tüm sahada emek veren, vermiş, emekli olmuş, gönüllü öğretmen, eğitmenliği heyecanla gerçekleştiren, gönlünü öğrenmeye adayanlara en iyi cevabı veren ve onları büyük bir özveri ile yetiştiren, üzerimizde her şekilde bu günlere gelmemizde (hepimizin) büyük emekleri olan öğretmenlerimizin gününü (365gün) dahil ve bu gün özelinde defalarca kutlarım. Hatta ellerinden öperim. Vefat etmiş, hayatta olmayan kıymetli öğretmenlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet  diliyorum.

 

Öyle kıymetli bir gün de başladık yazmalara ki uzun bir aranın ardından bunun tatlı bir heyecanını yaşamak bu yüzyılda tarifi zor olsa gerek. O sebeple bir kez daha bana bu fırsatı veren ve alan açan değerli Güne Bakış HABER ailesine çok teşekkürler ediyorum.

 

Hızlı tüketim, iletişim arızaları, iletişim kazaları, anlaşılamamak, sürekli şikayet halinde, her şeyden hatta buluttan bile nem kapıp buluta kızmak niye. Anlamak, anlaşılmak, güven, iki kelam, muhabbet ve kullandığın her satıra niyet. Ve dikkat. İnsan otokontrolü kendi elinde yoğrulacağı bir yolculukta anlaşılır olur. Olmalıdır. Yahu ne önemli, kulağa küpeymiş zamanın büyüklerinin nasihatleri. Aldık ve kabul ettik. Aramızdan, içimizden bir zamanlardı o nasihatler diyenlerimiz elbet olacaktır. Ama nasihatsiz, örneksiz hiç bir yaşanmışlık olmaz. Samimiyet şart. O sebeple bizde derken bende her satırımda o samimiyet içerisinde yazıyorum efendim.

Okuduğunu, öğretmenlerinin sana emek vererek, bilgi yolculuğundaki anlattıklarını hiç unutmamalı, bir yandan da unutmamayı öğrenmelidir. Bu sebeple her bir öğrenci ve öğretmenin heyecanı her yıl eğitim ve öğretim zamanında teker teker yaşanıyor. Buna öğretmen atamaları zamanları da dahil. Yeni okullar ve yeni verilen görevler. Çok kutsal bir görev. Öğretmenlik mesleği tüm mesleklerin anası gibi. Mezun olduktan sonra en çok sevdiğimiz ya da ilgi duyduğumuz meslekleri okumak için bizi yönlendiren, içimizdeki cevherleri ailemizden belki önce keşfeden öğretmenlerimize çok şey borçluyuz. Olumlu tarafından bakarken insan en olumsuzlukları yerinde müdahale ve iyi bir iletişim yolu ile eritebilir. Bizim oluşmamızda bugüne gelmemize imza atan, yol gösteren “şöyle olsa daha iyi olurdu” diyen öğretmenlerimiz varolsunlar. Onlar yep yeni nesilleri şekillendirip, erdemli insanlar yetiştirecekler.

Hakikaten yazmak terapi demiyorum boşuna. Bilimsel kanıtlarını okumak da mutlu ediyor biz insanı. Sadece sosyal mecralara bir fotoğraf karesinin altına yazmakla yazılmıyor anlatılanlar ve gündem olan konu başlıkları. Bizim hayatlarımızdan ileri geliyor bazıları. O sebeple böylesi özel bir günde yeni yep yeni yazılarım ve siz çok değerli okurlar ile beraber olmak gerçekten şahane. Okunduğumuzu hissetmek ve meraklısı tarafından okunduğunu bilmek inanın çok başka. Bir de “24Kasım Öğretmenler Günü” olması, yayınlanması benim için özel duyduğum bir heyecan.

“Canım canım öğretmenim” diyerek başladığımız ve eskilerin tabiri ile çok duymuştuk “Eti senin kemiği bizim” deyimi ile yola çıkarak nasıl dikkati elden bırakmadığımızı. Şimdi herkes çocukluk yıllarına, iş hayatına başlamadan öğrencilik yıllarına şöyle bir baksın ve selam versin. Öğrencilik hiç bitmesin dediğinizi de duyar gibiyim. İş hayatının çetin mücadelesi içinde her yıl büyümek ya da öğrenmek, bizi olgunlaştırırken bir tarafınızda ah keşke öğrenciliğim hiç bitmese demiyor mu! İnsan ölene kadar öğrenciyim diyebilir mi?, hemen her yaşta öğrenmek istediklerine yeniden başlayabilir mi, öğrenirken hayata kendi kadar topluma bu noktada katkı sağlayabilir mi? Ardı arkası kesilmeyen sorular, soru sormayı öğreten öğretmenler, öğretmenlerimiz her birinize ayrı ayrı teşekkürler. Yürekten teşekkürler.

 

Sevgiler

Aynur Ayaz

YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum