Aynur Ayaz

Beklemesi ve geldiğinde "Hoşgeldin" denilen Ya Şehri Ramazan. Bereketinle gel dünyamıza yine derken 2025 Ramazana bu yılda ulaşmanın derin heyecanını taşıyoruz. 
İftarın tatlı telaşı ve sahurunsa sokak aralarında bizim için gezen ve saatin sesi bazen duyulmasada uyandırma görevi ile sokak Ramazan davulcularımız. İyi ki varlar. İyi varsınız.
Ramazan bünyesinde sabır ve sebat ile tutunulan sabır dozunun ve insanın kendini daha çok süzgeçten geçirip, kendine titizlikle yaklaşması ve o inanılmaz huşusu anlamını
taşıyor bende. Yani fazlaca dikkat. 

İlk iftar ve top patlaması, eski ve yeni Ramazanlar mukayesesi. Hep eskiyi arar hatırlar olsak bile yeni gelen ve içinde apayrı heyecan taşınan bu Ramazanlar çok kıymetli. 
Sözün derin anlam kazandığı belki, okumaların ve manaların derin anlam yüklendiği bu rahmet ve Kuran ayı sadece ülkemize değil, her yere ve dünyamıza huzur, barış ve sükunet getirsin.
Bireysel olduğu kadar toplucada edilen dualar kabul ola.
Birbirimize kalpten ettiğimiz dualarımız artsın. Kıskançlıkların bir şey kazandırmadığı, dedikoduların yersiz kaldığı ve insanların sadece kendilerine odaklandığı bir 2025 Ramazan ayı geçirmek nasip olsun hepimize. Çok kıymetli. Bu durum gerçekten de önemli. Yaşamın doğup, büyüyüp ve sonu ölümle bittiği bize biçilen ömürlerin zamanını bilmediğimiz, lakin yaptıklarımızdan mesul olduğumuz hayatımızı en iyi şekillerde geçirmek bizim sorumluluğumuzda. O nedenledir ki yaşam yolculuğumuzda "iyi insan" yakıştırması hepimizin hedef noktasında. İnşallah iyi insan olmak ve iyilerden sayılmak. 
İftar ve sahur sofralarında dikkat edeceğimiz hususları zaten hepimiz biliyoruz sadece bu yıl mümkün olduğunca israf kelimesi ile yüzleşmek önemli.
Her yıl göze sokulan ve ekmeklerin hatta nimetlerin çöpe gitmediği bir Ramazan yaşayacağımızı ve geçireceğimizi ümit ediyorum. Nimetler çöpe dökülmemeli ve biz insana yakışan mümkün olduğunca israftan kaçmak.
Kalplerimizden geçirdiklerimizin aslında somut olduğunu, duygu ve düşüncelerimizin bile kendimizce terbiye hali olan bu ay gerçekten faziletleri ile bambaşka. 

Özellikle son yılların dijital detoksları dikkate alındığında, elde kalem olmasına gerek kalmadan, insanların açık ara açık aradığı yer olmadığını bilmek lazım. Düşüncelerde bile hakka girmemek.
Bunları hepimizin bilmesine rağmen sürekli gündemleri meşkul eden olayları takip etmek bile insanın kendine ayıracağı zamandan yemesi anlamına geliyor gibi.
Birbirimize muhabbetle bakmak, o derece sağduyulu olmak Ramazan ayı içerisinde de bizi daha bir güzel yapıyor sanki. Kendin için istediklerini, bir başkası için istemek 
bu ay tüm başımıza bunca yıl gelenleri teker teker irdelemek önemli iç muhakeme. 
Zaman kavramı içerisinde sevdiklerimizi ansızın kaybedince onlarla keşke daha fazla zaman geçirseydim, ziyaret etseydim diyor ya insan. 
Hastalarımızın şifa bekleyen zaman dilimlerine daha yakından bakmanın bize ciddi katkıları olacağını düşünenlerdenim. Hepsine şifa diliyorum. Bu Ramazan ayı içerisinde de 
yaşlılarımızdan, hastalarımızdan dua almak çok kıymetli. Özellikle iyiliklerin kat be kat artacağı bu mübarek Ramazan ayı elimizden geldiği kadar, dilimizin döndüğü kadar kime ne fayda sağlayabiliyorsak, kimin hatırını sorup, kimin bize ihtiyacı olduğunda yanında sağlam durabiliyorsak işte bu. 

Ramazan herkesin evine hoşgeldi. Konu komşularımızın sıkı bağlarla, muhabbet ayının daha da arttığı bu ay edilen tüm dualarınız kabul ve makbul olsun inşallah. 
Dünyanın bir yerinde gurbette Ramazan, ülkemizde Ramazan bize bambaşka duygular katıyor. Bizi besliyor büyütüyor adeta. Sofrada bir tuz, bir parça ekmek bile farklı geliyor.
Diyorlar ya büyüklerimiz hani o bizim zamanlardaki "çoçukluğumuzun Ramazan'ı diye işte bir bakmışız geldi bize bir heyecan bıraktı ve arkasını Bayrama bırakıp bize veda etti. 
Vefayı anlatan, duyguları kuvvetlendiren bu mübarek ay Ramazan içerisinde insanın içsel yolculuğu için anlatımlar her zaman ki gibi çok. Bir sadelik ve sakinlik ayı olduğu bilinci ile
iftar öncesine saatler kala başlayan hazırlıklar, ziyaret ettiklerimiz ve evlerine misafir olduklarımız. O iftar öncesi bir iki saate uzanalım nasıl siz düşünün.
Sanki çay bile farklı demleniyor. Sanki o telaş normal zamanlardan değil. Öyle bir kuvvetle oruçlar tutuluyor. Herkese ve her şeye karşı müthiş bir saygı artıyor. Sevgi artıyor.
Saatlerce tutulan oruçta en büyük ders ise benim için empati. İnsan normal zamanlardaki gibi değil daha fazla dikkat ediyor. Ağzından çıkana, sergilediği davranışına, annesine babasına ve çevresi eşine, dostuna daha bir içtenlikle sanki yaklaşıyor. Ramazan samimiyetin arttığı bir aya bürünüyor. Yemeklerin normalde buruna gelen kokusu Ramazanda çok farklı olabiliyor.

Çünkü bizim sofralarımızın ezan sesi duyulana kadar ki o sessizliğinde sadece sükunet var ve gökyüzünde uçuşan kuş sesleri. Göz açıkken bile fark edilir. 
Kısacası özel bir ay olan onbir ayın sultanı Ramazana erişmenin kendimce mutluluğu içerisinde yazdığım bu satırlarda kendince aynı ya da benzer duyguları paylaşan, paylaşmayan herkese selam ederiz biz. 
Ramazan güzellik ayı. Çabuk ilerlesede bizim razı olduğumuz Ramazan yine kendi içinde en duygusal halimize büründürdü bizi. İnsan hikayelerine ve çevremizde güzel paylaşımlara rast gelmek, denk gelmek ayrıca güzel. Ramazan bizi dinlerken, bizde daha çok Ramazanı dinleyenlerden oluyoruz. 


Sevgiler 

Aynur Ayaz